Diyet & BeslenmeEğitimGüzellik & MakyajMagazinSağlık

Güzellikte Güven ve Etki: Özlem Pilekoğlu ile Cilt Bakımına Dair Her Şey!

Cilt bakımı ve güzellik sektöründe kendine sağlam bir yer edinen Özlem Pilekoğlu, 6 yıl önce başladığı bu yolculukta yalnızca kendi cilt sorunlarına çözüm bulmakla kalmayıp, başkalarına da mükemmel sonuçlar sunan bir uzman haline geldi. Şehrin prestijli yayını Ankara Life Dergisi’ne konuk olan Pilekoğlu, Özlem Pilekoğlu Güzellik Merkezi’nin kuruluşundan kişiye özel cilt analizleri ve tedavi protokollerine kadar pek çok sorumuzu yanıtladı. Hydrafacial’dan yosun peeling’e, YellowPeeling gibi yenilikçi yöntemlere kadar birçok alanda derinlemesine bilgi veren Özlem Pilekoğlu, sadece güzellik değil, aynı zamanda güvenli ve etkili cilt bakımı anlayışını da mükemmel bir şekilde harmanlıyor. Sektördeki deneyimleri, teknolojik yeniliklere olan ilgisi ve insan odaklı yaklaşımıyla cilt bakımında adından sıkça söz ettiren Özlem Pilekoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Özlem Hanım, öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz. Kariyer yolculuğunuzdan ve Özlem Pilekoğlu Güzellik Merkezi’nin kuruluş hikayesinden kısaca bahseder misiniz?

45 yaşındayım ve 5 çocuk annesiyim. Güzellik sektöründe 6 yıldır faaliyet gösteriyorum. Bu sektöre girmeden önce, cildimle ilgili birçok problemim vardı ve bir dizi güzellik salonu deneyimim oldu. Bu süreçte araştırma yapmayı çok sevdim, çeşitli ürün içeriklerini inceledim ve nihayetinde kendi cilt problemlerimi çözmeyi başardım. Bir arkadaşımın güzellik salonunda bana, ‘Sen bu işi çok güzel yaparsın’ demesiyle bu alana adım attım. Bugün geldiğim noktada, işimi gerçekten seviyorum ve her zaman severek yapıyorum. Uyguladığım işlemlerde önceliğim, önce kendimin memnun olmasıdır. Amacım, kadınların salonuma geldiklerinde hayal kırıklığına uğramadan, mutlu bir şekilde ayrılmalarını sağlamak.

Cilt bakımında uyguladığınız özel ürünler ve protokoller hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Özellikle Hydrafacial ve yosun peeling dışında tercih ettiğiniz yöntemlerin farkı nedir?

Hydrafacial, cilt bakımında kullanılan ve cildin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olan, vakum yöntemiyle uygulanan bir tedavidir. Bu işlem, ölü derinin atılmasında oldukça etkilidir ve leke problemleri, akne izleri, kırışıklıklar ve sarkma gibi sorunlarda oldukça başarılı sonuçlar elde etmemizi sağlar. Ayrıca, kişiye özel protokoller oluşturmak için mezoterapi yöntemini kullanıyoruz ve en etkili ürünlerle uygulama yapıyoruz. Bu sayede danışanlarımıza tatmin edici sonuçlar sunuyoruz.Yosun peeling ise cildin üst tabakasını soyarak altındaki temiz ve canlı cildin ortaya çıkmasını sağlar. Ancak bu yöntemin etkisini, evde kullanılan devam ürünleriyle desteklemek oldukça önemlidir. Eğer ciltte altta yatan bir problem varsa, önce bu problemi çözmek gereklidir.

Ayrıca, daha yeni bir yöntem olarak ‘YellowPeeling’ uygulamasını da tercih ediyoruz. Bu peeling, cildin üst tabakasını soymakla kalmaz, aynı zamanda epidermise kadar inerek ciltte daha derinlemesine çalışır. İnce kırışıklıklar, lekeler ve genişlemiş gözenekler gibi problemler üzerinde de etkilidir. Sonuç olarak, porselen gibi aydınlık ve canlı bir cilt ile danışanlarımız mutlu bir şekilde salonumuzdan ayrılırlar.

Cilt sorunlarına yönelik özel protokoller uyguladığınızı söylediniz. Bu protokoller, her cilt tipi ve problemi için nasıl özelleştiriliyor? Bu süreç nasıl işler?

Öncelikle, gelen danışanımıza profesyonel cilt analiz cihazımızla detaylı bir analiz yapıyoruz. Bu sayede cildin neye ihtiyacı olduğunu belirliyoruz. Danışanımızın en çok hangi cilt problemiyle ilgili şikayetçi olduğunu dikkatle dinliyoruz ve buna göre kişiye özel, uygun protokoller hazırlıyoruz.

Çatlak tedavisi ile ilgili önemli bir yenilikten bahsettiniz. Yeni alacağınız cihazın sağladığı avantajlar nelerdir ve ilk seansta  %80 iyileşme gerçekten mümkün mü?

Çatlak tedavisiyle ilgili aslında çözümün olmadığını düşünüyordum, ta ki bu yeni cihazla tanışana kadar. Cihaz, bildiğimiz vakumlu cihazlardan biri, ancak bu sistemde önemli olan kullanılan ürünün etkisidir. Uygulanan ürünün gücü, tedavi sonuçlarını doğrudan etkiliyor. Kendi deneyimlerimle de gördüm ve tek seansta elde edilen sonuçlar gerçekten çok memnun ediciydi. İlk seansta %80 iyileşme gerçekten mümkün ve bunu bizzat yaşadım.

Çatlak tedavisinde kullanılan teknolojik gelişmelerin cilt üzerindeki etkileri hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Hangi hastalar bu tedavilerden daha fazla fayda sağlıyor?

Çatlak tedavisinde, özellikle kilo alıp verme ve hamilelik gibi durumlarda oluşan çatlaklar için Striod sistemi kullanıyoruz. Bu sistem, hatta derin yırtık boyutundaki çatlaklarda bile etkili olabiliyor. Kırmızı renkli çatlaklarda tek seansta belirgin bir iyileşme sağlanırken, beyazlamış ve deride kalıcı hale gelmiş çatlaklar için tedavi süresi genellikle 3 seansa kadar uzayabiliyor. Bu tedavi, özellikle bu tür çatlaklardan muzdarip hastalar için oldukça faydalıdır.

Günümüzde cilt bakımında en çok karşılaşılan sorunlar neler ve bu sorunlarla mücadelede en etkili yöntemler sizce hangileridir? Özellikle yaşlanan ciltle ilgili önerileriniz var mı?

Günümüzde cilt bakımında en çok karşılaşılan sorunlar arasında lekeler, kırışıklıklar ve sarkmalar öne çıkıyor. Leke tedavisinde, önce altta yatan bir hastalık olup olmadığını belirlemek için mutlaka bir doktor tarafından kontrol edilmesi gerekir. Leke tedavisinde ise YellowPeeling uygulamasını kullanıyorum ve oldukça memnun kaldım, etkili bir yöntem. Kırışıklıklar ve sarkmalar için ise botoks etkili bir çözüm sunuyor. Ayrıca, canlı bitki hücreleri içeren, DNA’yı uyaran ve fibroblastları yenileyip canlandıran etkili ürünlerle mezoterapi uygulamaları yapıyorum. Cihazların etkisi kadar, işlem sırasında kullanılan ürünlerin etkinliği de oldukça önemlidir.Cildimiz aslında bizim servetimizdir ve ona 25 yaşından itibaren yatırım yapmalıyız. İyi bakım yapmalı ve 30’lu yaşlardan itibaren göz altı morlukları ve kaz ayakları oluşmadan önce ürünlerle destekleme yapmalıyız. Ayrıca, bol su tüketmek de çok önemlidir. Birçok danışan cildinin yağlı olduğunu düşünüyor, ancak aslında cilt çoğunlukla kuru ve susuz kalmış bir durumdadır. Bu durumda cilt, nemini dengelemek için fazla yağ üretir. Cilt yaşlanmadan önce, temizleme, tonikleme, nemlendirme ve mutlaka güneş kremi kullanmak gerekir. Bu işlemlerin bir rutin haline gelmesi çok önemlidir. Yaşlanma süreci başladıktan sonra ise anti-aging işlemlerine başvurulmalıdır.

 

 

Okunma Sayısı: 260

İlgili Haberler